4 Mayıs 2013 Cumartesi



Mezuniyet gecesine az bir süre kala bu özel gece için yapılan hazırlıklar son aşamaya geldi. Giyilecek elbise ve ayakkabı da birbirine uygun olarak seçildikten sonra şimdi de sıra makyaja geldi! Peki ama mezuniyet gecesine giderken nasıl bir makyaj yapılmalı? Gelin uzmanların tavsiyelerine birlikte bakalım.

Mezuniyet gecesinin fark yaratan kişisi olmak ister misiniz? Gerçi kim istemez ki? Eğer böyle bir amacınız var ise güzelliğinizi ön plana çıkartabilecek olan makyajınızı mutlaka doğru bir şekilde yapmalısınız. Peki mezuniyet gecesi için hangi makyajlar yapılmalı? Gelin konusunda uzman kişiler tarafından sunulan özel makyaj tavsiyelerine birlikte bakalım ve mezuniyet makyajımızı hep birlikte yapalım.


Gözleriniz o gece ön planda olmalı!

Podyumlarda bu sezon en fazla dipliner kullanıldı. Mutlaka siz de deneyin. Retro görüntü için göz kenarlarında daha uzun bir hat kullanabilirsiniz.Metalik ve kırmızı başta olmak üzere canlı renklerdeki göz farları da bu sezon ön plana çıkıyor. Sadelikten yanaysanız ten renginde bir pudrayı göz kapaklarınıza uygulayabilirsiniz.

Dudaklarınız hazır mı?

Güzelliğinizi tamamlayacak rujunuzun gece boyunca kalıcı olması istiyorsanız sürmeden önce dudaklarınızı biraz pudralayın. Dudak kalemi kullanıyorsanız, ince bir çerçeve çektikten sonra rujunuzu sürün. Dudak kalemi dudaklarınızın daha dolgun ve pürüzsüz görünmesini sağlar. Eğer o gece için sezon trendlerinden kırmızıyı tercih ediyorsanız göz makyajınızı mümkün olduğunca sade yaptırmaya çalışın. Bir hatırlatma: Turuncu rujlar 2013 yazına özel bir çıkış yaptı. Pastel tonlarda giyinecekseniz rahatlıkla tercih edebilirsiniz.

Şimdi sıra gözalıcı kirpiklerde!

Kirpiklerinizin uzun ve dolgun bir görünüme sahip olması için, rimeli kirpiklerinizin alt kısmından başlayarak yukarı doğru sürmeye dikkat edin. Unutmayın, makyajınız iddialı ya da doğal bile olsa kirpiklerin ön plana çıkması bakışlarınızı etkileyecek! Alt kirpiklerinize de bir parça rimel sürerek büyüleyici bakışlar elde edebilirsiniz. Koyu ve etkileyici bir göz makyajı için rimel rengi konusunda tercihinizi siyah ve lacivertten yana, ışıltılı kirpikler için de mürdüm rengi, gri ya da mordan yana yapabilirsiniz.

Fondöten sürerken bunlara dikkat edin!

İşe, fondöteninizi ten renginizden bir ton açık renklerde seçmekle başlayın. Fondöteni göz çevrenize bulaştırmadan yüzünüzün yanak, alın, çene ve burun bölgelerine küçük parçalarda sürün. Fondöten pamuğu veya parmak uçlarınızla cildinize iyice yayabilirsiniz. Cildinizin fondötenin yıpratıcı etkisinden korumak için tercihinizi antioksidan ve E vitamini içeren ürünlerden yana yapmanızda yarar var.

Allık en iyi nasıl sürülür?

Sıra geldi makyajınıza sihirli bir dokunuş sunacak olan allığa! Eğer elmacık kemiklerinizi ön plana çıkaran seksi bir makyaj tercih ediyorsanız elmacık kemiklerinizi belirginleştirmek için pudralama işlemi sonrasında elmacık kemiklerinin üzerine biraz allık sürebilirsiniz. Unutmayın, allık rengi konusunda tercihiniz şeftali ve pembe tonlarında olursa, cildiniz çok daha canlı görünür.

Aman tırnaklarınızı unutmayın!

Ellerinizin ve tırnaklarınızın o gecedeki rolü çok önemli! bu sezonun birbirinden iddialı ve renkli trendleri sizleri bekliyor. Kıyafetinize ve makyajınıza uygun oje rengini seçmeye dikkat edin. Tırnaklarınızda farklılık yaratmak istiyorsanız çılgın manikür trendlerine mutlaka göz atın! Bu sezon tırnaklarda ya çok iddialı, ya çok romantik ya da çok sade koleksiyonlar sunuyor.



İşyerine en uygun makyajı nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız mutlaka aşağıdaki özel tavsiyelerimize bir göz atmalısınız Meleklerim! İşe giderken nasıl makyaj yapmanız gerektiğini sizler için anlatıyoruz.

Yüzünüzdeki yorgunluğu, stresi saklayacak ve gün boyu taze görünmenizi sağlayacak bir makyajla iş yerinde kendinizi daha iyi hissedeceğinize eminiz. Neden derseniz, güzelliğinizi ve canlılığınızı korudukça kendinize güveniniz artar, güveniniz arttıkça iş yerinde daha verimli olursunuz. Denemekten zarar gelmez öyle değil mi?

Öncelikle makyajınıza yüzünüzdeki kusurları gizlemekten başlayın. Gözenekli bir cilde sahipseniz, fondöteninizden önce gözenek küçültücü makyaj bazı uygulayın. Yanaklarınıza tazelik getirecek pembe bir allığı da unutmayın.

Aydınlık bakışlara kavuşmak için bej tonlarında bir far sürün ve kontrast yaratarak gözlerinizi ortaya çıkarabilmek için siyah bir maskara kullanın.

Dudaklarınıza hafif bir pembelik verecek bir ruj sürdükten sonra parmaklarınızla parlatıcı uygulayın.

Saçlarınızı hafif dalga ve açık bırakmanız etrafınıza pozitif enerji yaymanızı sağlayacaktır. Toplantınız olduğu günlerde atkuyruğu tercih edebilirsiniz.

Elleri unutmamak gerek. French manikür her zaman temiz ve şıktır ama klasik çizginin dışına çıkmak istediğinizde birçok seçeneğiniz olduğunu da biliyorsunuz. Pastel ve kibar tonları çekinmeden kullanabilirisniz. Tabii neon renklerden uzak duruyoruz.



Monica Belluci'nin güzelliğini koruyabilmek açısından denediği ve yakın zamanda açıkladığı güzellik sırlarını öğrenmek ister misiniz Meleklerim? 47 yaşında olmasına rağmen genç ve güzel bir cilde sahip olan Belluci bakalım güzelliğini nasıl koruma altına alıyor.
 
Dünya'nın en büyük yıldızlarından bir tanesi olan Monica Belluci'yi tanımayanınız yoktur herhalde. Kusursuz güzelliği ile dünya erkeklerinin hayallerini süsleyen ve 47 yaşında olmasına rağmen güzelliğinden bir şey kaybetmeyen Monica Belluci, uzun süredir sakladığı güzellik sırlarını yakında zamanda paylaşmış. Gelin Monica Belluci'nin güzelliğini borçlu olduğu etkenlere birlikte bakalım... Kimbilir bu özel uygulamalar belki bizim de işimize yarayabilir.

Güzel oyuncu güne soğuk duş alarak başlıyor. Soğuk duşun, cildin esnekliğini koruduğunu ve sıkılaştırdığını savunuyor. Yüzü için termal su ve canlandırıcı sprey kullanıyor.

Monica Belluci'ye göre fazla makyaj kadını güzelleştirmekten ziyade çirkinleştiriyor. Hafif fondöten kullandıktan sonra gri ve kahverengi tonlarında far uyguluyor. Ruj olarak ise bej ve toprak tonlarını tercih ediyor.

Saç bakım sırlarına gelince haftada 1-2 kez şampuan kullanmanın yeterli olduğu savunuyor. Belluci'ye göre şampuan saçların doğal yapısını bozuyor. Saçların düşmanı olan bir diğer uygulama da kurutma makineleri. Saçlarının parlaması için güzel oyuncu saç diplerine zeytinyağı sürüyor.



Her anlamıyla kusursuz bir makyaj yapmak ve bu şekilde fark yaratmak ister misiniz Meleklerim? Evet cevaplarınızı duyabiliyor gibiyim. O halde sizleri aşağıdaki özel tavsiyeleri okumaya ve dikkatle uygulamaya davet ediyorum. Güzellik uzmanlarının bu harika tavsiyeleri ile kusursuz bir makyaj yapabileceksiniz.

Her kadın kusursuza yakın bir görünüme kavuşabilmek ve daha etkileyici olabilmek adına makyaj yapar. Cilt üzerindeki kusurları kapatmak makyajın en temel işlevlerinden biri olduğundan kadınlar genellikle bu etkeni yerine getirmeye çalışır ve farklı makyaj yöntemleri ile istediklerini almaya odaklanırlar. Peki hangi makyaj yöntemleri ile cilt üzerindeki kusurlar saklanabilir ve kusursuz bir makyaj için yerine getirilmesi gereken şartlar nelerdir? Gelin güzellik uzmanlarının kusursuz makyaj yapmak isteyenler için sundukları özel uygulamalarına birlikte bakalım.

Takma kirpik etkisi yaratan maskaralar çok gözde

Modern ve naturel bir görünüme sahip olmak isteyenler için göz kalemi yerine kirpik diplerine uygulanan farlar gözlerin ve bakışların havasını bir anda değiştiriyor. Bu sezon takma kirpik etkisi yaratan maskaralar çok gözde. Uzun kirpikler, hafif buğulu bir göz makyajı gün içinde kadınların kurtarıcısı oluyor.

Allık tercihiniz nar çiçeği veya oranj olsun

Bronz tonlarda makyaj yaparken abartıdan uzak durmak önemli, sezonun trend renkleri ise bu yıl makyajda da ön planda olacak. Gözlerde bu sene turkuaz ön plana çıkıyor. Oranj, turuncu, uçuk pembe öne çıkan diğer renkler. Sezonun makyajda en dikkat çeken ürünü ise renkli eyeliner’lar. Çok çok doğal bir ten makyajının üzerine uygulanan, pembenin tüm tonları, narçiçeği ve oranj renklerlerdeki allıklar en star ürünler arasında yer alıyor.

Göz koyuysa dudaklarda açık renkler kullanın

Kadınlar şunu unutmamalı “Makyaj eşittir eğlence”... Bu şekilde düşünüldüğünde kadınlar kesinlikle renklerden korkmamalı, cesur olmalı. Gözlerde açık gri tonlar, toprak, bakır ve bej tonları en uygun seçimler arasında yer alıyor. Göz makyajında eğer koyu renkler kullanıyorsak dudaklarda daha doğal tonları uygulamaya gitmeliyiz. Dramatik bir görünüm elde etmek istiyorsak ise, göz makyajında koyu tonları tercih etmeliyiz. Göz makyajı koyu olduğunda dudaklar açık olmalı klişesi hâlâ geçerliğini koruyor.

Düşük göz kapağına sahipseniz eyeliner’dan uzak durun

Makyaj yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli şey yüz hatlarına uygun, doğru bir makyajın uygulanmasıdır. Örneğin göz yapısı aşağı doğru, düşük göz kapağına sahip bir kadın eyeliner’dan kesinlikle uzak durmalıdır.

Ten renginizde bİr fondöten seçin

Kusursuz bir makyajın sırrı, mükemmel ve bakımlı bir ciltten geçiyor. Kadınlar ciltlerini tıpkı bir bebek olarak düşünmeli “beslemeli, temizlemeli ve şefkat göstermeli”. İyi nemlendirilmiş bir cilt, sabitleyici bir baz ve naturel yani en önemlisi tam ten renginde olan bir fondöten makyajın olmazsa olmazıdır. Kusursuz ama naturel olmak önemli.

“Yaz aylarında bronz tonlarda makyaja ilgi artıyor. Ancak burada temel nokta, doğallıktan vazgeçmemeniz, abartıdan uzak durmanız. Gözlerde moda renk, turkuaz. Bir de mutlaka renkli eyeliner’lardan edinin, bu yaz herkeste olacak. Renklerden korkmayın...”



Güzelleşebilmek ve daha özel bir görünüme kavuşmak adına yaptığınız makyajlarınız çoğu zaman yaptığınız hatalar ile tam tersi durumların ortaya çıkmasına ve çirkinleşmeye neden olabiliyor.

Daha güzel bir görünüme kavuşabilmek adına yaptığınız makyajlarınız çoğu zaman bilmeden yaptığınız yanlışlar ile faciaya dönüşebiliyor. Sürekli olarak makyaj yapan kadın arkadaşlarımızın genel olarak düştüğü ve düzeltilmesi gereken makyaj hatalarını sizler için sunuyoruz. Bakalım makyaj yaparken hangi hatalara düşüyoruz ve bu hataları düzeltebilmek adına neler yapmamız gerekiyor. En sık yapılan makyaj hataları;

Hata 1: Yanlış fondöten seçimi

Çok koyu zenci gibi; çok açık da bitkin görünmenize neden olur. Yeni bir fondöten kullanmaya başladığınızda flashlı fotoğraf çekin. Bu şekilde teninize uygun olup olmadığını anlayabilirsiniz. Fondöteniniz teninizin bir veya iki ton koyusu olmalı.

Hata 2: Sivilceleri kapatmak için fondötenden açık kapatıcı kullanmak

Kapatıcıyı koyu mor halkaları kapatmak için kullanıyoruz. Kapatıcınız ten renginizle uyum içerisinde olmalı.

Hata 3: Parlak ruj seçimi

Ruju giydiğimiz kıyafete veya gireceğimiz ortama uygun sürmüyoruz. Parlak dudak parlatıcıları ise çoğu kadının seçimi. Ancak parlak ruj sürmüş bir kadın az ışıklı ortamda veya banya gibi daha karanlık alanlarla harika görünsede; yoğun güneş ışığı altında göze batar!

Gündüz saatlerinde hafif ve mat tonlar kullanmayı tercih edin. Akşamları istediğiniz kadar cesur olabilirsiniz!

Hata 4: Farınızı kaşlarınızın altına kadar sürmek (Gölge oyunları)

En alta siyah, üzerine gri, kaşların altına da beyaz! Lütfen artık bu gölge oyunlarını bir kenara bırakın! Bu huyunuzdan vazgeçemiyorsanız da açıktan koyuya gitmektense; koyudan açığa gidin.

Hata 5: Çok fazla göz makyajı yapmak

Rengarenk farlar, ve yoğun göz makyajı her zaman abartılı bir görünüme neden olur ve göz kapaklarınız daha geniş görünür. Yoğun kirpikler ve biraz da eyeliner harika görünmek için yeter!



Dünyaca ünlü yıldızların fazla kilolarından nasıl kurtulduklarını veya nasıl böyle fit kaldıklarını öğrenmek ister misiniz Meleklerim? Onlar kadar güzel bir fiziğe sahip olmak istiyorsanız, mutlaka denedikleri bu özel yöntemleri dikkate almalı ve uygulamasınız!

Güzel vücutlarına hayran olduğumuz ve her zaman hayranlıkla izlediğimiz ünlüler, yaptıkları diyetlerin ve uygulamaların püf noktalarını hayranları ile paylaştı. Lady Gaga'dan Cameron Diaz'a kadar birçok ünlünün diyet önerileri sizlerle!

BEYONCE KNOWLES

Amerikalı ünlü şarkıcı Beyonce Knowles, ne zaman alışverişe çıksa kendisine bir beden küçük gelen bir jean pantolon aldığını ve bu pantolona sığabilmek için sıkı bir diyete girdiğini söylüyor.

LADY GAGA

Ünlü şarkıcı Lady Gaga, kahvaltıda hamur işleri ve ekmek yerine tam tahıllı kahvaltı gevreklerini ve meyveyi tercih ediyor.

CAMERON DIAZ

Beyazperdenin seksi güzellerinden Cameron Diaz, ne kadar yoğun bir iş programı olursa olsun, güne kahvaltı etmeden başlamadığını söylüyor. Ünlü yıldız, kahvaltı sayesinde metabolizmasının hızlı çalıştığını belirtiyor.

BRITNEY SPEARS

İki çocuk annesi olmasına rağmen güzel vücuduyla dikkatleri üzerine çeken ünlü şarkıcı Britney Spears, mutfağından tuzu çıkardığını söylüyor. Spears, fazla tuzlu gıdaların vücutta ödem yaptığına da dikkat çekiyor.

MELANIE BROWN

Spice Girls grubunun yıldızı Melanie Brown, lezzetsiz olduğu için diyet yemeklerini sevmeyenlere baharat kullanmalarını tavsiye ediyor. Baharatla lezzetlendirilen yemeklerin damak zevkini de tatmin edeceğini sözlerine ekliyor.

JENNIFER ANISTON

Amerikalı ünlü aktris Jennifer Aniston, salatalığın hayatında önemli bir yer tuttuğunu söylüyor. Çoğu zaman ara öğün olarak salata yiyen ünlü aktris, cildine de çok fayda ettiğini belirtiyor.

KIM KARDASHIAN

Ünlü TV yıldızı Kim Kardashian, her akşam uyumudan önce 250 mekik çekerek formunu koruyor ve bunu herkese tavsiye ediyor.

KHLOE KARDASHIAN

Kim Kardashian'ın kız kardeşi Khloe Kardashian ise boks yaparak zinde kalmayı başarıyor. Boksun aynı zamanda strese karşı da birebir olduğunu belirtiyor.



Kadınların en temel problemlerinden bir tanesi olan ve fiziksel anlamda yarattığı tahribatlar ile fazlasıyla can sıkabilen selülit, zayıf ya da kilolu her kadının başına gelebilen bir rahatsızlık çeşitidir. Selülitten kurtulmak için her yolu deniyoruz, ama bizim kesin çözümlere ihtiyacımız var.
 
Selülit probleminde en etkili sonucu almak için sadece kremlerle yetinmeyip, beslenmemize dikkat etmeli, düzenli egzersiz yapmalı ve daha az stresli bir yaşam biçimiyle, kapsamlı bir program uygulamalıyız. Çünkü selülit, hormonal değişimler, genetik yatkınlık, dolaşım bozukluğu, stres, dengesiz beslenme gibi birçok etkenin sonucunda ortaya çıkan bir cilt problemi.

Adım adım selülitlere çözüm programı

* Hedeflerinizi yazın ve kafanızda hayal edin.
* Selülitlerinizi değerlendirip derecesini tanımlayın.
* Beslenmenizi inceleyin. Alışverişe gidin. Selülitleri önleyecek yiyecekleri olabildiğince fazla tüketmeye çalışın ve zararlı yiyecekleri hayatınızdan çıkartın.
* Stresi azaltmak için yaşam şeklinizi değiştirmeye çalışın.
* Bol bol su için.

Sizin selülitiniz hangi seviyede?

1. derece:

Dışarıdan belli olmayan sadece sıkıldığında görünen.

2. derece:

Cildin yüzeyinde sıkmadan bile belli belirsiz çukurlanma görünen

3. derece:

Dışarıdan ileri derecede çukurlanma ve çökme görünen.

4. derece:

Bariz çukurlanma ve çöken bölgelerde çizgilenme görünen ve zaman zaman ağrı yapan.

Uzak durulması gereken yiyecekler:

* Yağlı kırmızı et, sosis, söğüş etler vs.
* Kümes hayvanları ve balığın kızarmış hal
* Kızarmış yiyecekler (sebzeler dahil)
* Tam yağlı yoğurt, süt
* Şeker, şekerle tatlandırılmış meyve jöleleri ve reçeller
* Soda ve kola (şekerli ya da şekersiz), meyve suları
* Konserve sebzeler (domates ürünleri dışında) ' Beyaz ekmek, beyaz makarna, beyaz pirinç, krakerler, beyaz veya işlenmiş undan yapılan
unlu gıdalar, rafine baklagiller
* Tereyağı, mayonez

Tüketilmesi gereken yiyecekler

* Fasulye, mercimek, bezelye
* Soyalı yiyecekler (soya fasulyesi, tofu)
* Tavuk, hindi (derişiz), balık (fırında, ızgara)
* Yumurta beyazı
* Soya sütü (kalsiyum eklenmiş), yağsız süt
* Yağsız sade yoğurt veya soya yoğurdu
* Keten tohumu
* Tüm meyve ve sebzeler
* Kuru meyveler, yemişler
* Zeytinyağı




Doğadan gelen özel yöntemler ile saçlarınızı daha gür ve dolgun bir görünüm kazandırabilir, bu sayede fiziksel anlamda önemli adımlar atmış olabilirsiniz. Dışarıdan aldığınız kimyasal ürünlerden bir türlü geri dönüş alamıyorsanız bir de bu yöntemleri denemenizde fayda var!

Saçlarınıza göz dolduran bir şekil vermek istiyor, ancak her seferinde elinizde kalıyorsa, bu duruma son verme zamanı gelmiş demektir. Gür ve dolgun saçlara kavuşmanın yolu doğadan geçiyor. Daha gür saçlar için işinize yarayabilecek çok özel yöntemler ile karşınızdayız Meleklerim! Bu yöntemleri uygulayarak sizlerde daha dolgun ve gür saçlara sahip olabilirsiniz.

Soyulmuş yarım avokadoyu iyice ezin. İçine 2 adet bıldırcın yumurtası, bir çorba kaşığı susamyağı koyup karıştırın ve saç diplerinize sürün. Streç filmle sarıp iki saat bekletin. Ardından saç tipinize uygun bir şampuanla yıkayın. Bu kürü haftada bir tekrarlayın.

Bir su bardağı suda 4 yaprak defne, birkaç yaprak aynısafa ve biberiyeyi 10 dakika kaynatın. Su yarıya indiğinde süzün ve suyuna bir kahve fincanı iyi zeytinyağı, bir çay kaşığı deniz tuzu katın. Karışımı saç diplerinize boya sürer gibi sürüp, uçlara doğru tarayın. Streç filmle sarıp 3 saat kadar bekletin. Bunu haftada bir uygulayın.

Yarım kahve fincanı soya yağı, iki çorba kaşığı badem yağı, bir çay kaşığı deniz tuzu ve bir tatlı kaşığı elma sirkesini benmari usulü ısıtın. Karışımı saç diplerine boya sürer gibi sürün ve masaj yapın. Ardından streç filmle sarıp iki saat kadar bekletin.

Saç derinize ve saçlarınıza hindistancevizi sütü veya aloe vera jeliyle masaj yapın. Bunu başınızda yarım saat kadar tuttuktan sonra, ılık suyla durulayın. Haftada 3 kez tekrarlayın.

1 fincan hardal yağını 4 çorba kaşığı kına yaprağı ile kaynatın. Süzdükten sonra kalan sıvıyı bir şişeye doldurun ve saç derinize düzenli olarak uygulayın.

Sıcak zeytinyağı, bal ve 1 çay kaşığı toz halinde tarçını karıştırıp macun haline getirdikten sonra, banyodan önce 15 dakika boyunca uygulayın.

Misket limonu çekirdekleri ile kara biber tohumlarını bira suyun içinde eşit sayıda öğütün ve düzenli olarak saç deriniz üzerine uygulayın.

Eşit miktarda ılık keneotu ve badem yağını karıştırıp, haftada bir saç derinize masaj yapın.

Saçlarınızı beslemek için elma sirkesi ve adaçayını karıştırarak, saçınızı bu karışımla durulayın.




Cilt üzerinde oluşan en temel rahatsızlıklardan olan ve fiziksel anlamda yarattığı tahribatlar ile fazlasıyla can sıkabilen akne sorunu, erkek ya da kadın herkesin görmek istemediği en temel cilt problemlerinden bir tanesidir. Peki ama cilt üzerinde oluşan aknelerden kurtulabilmek adına yapılabilecekler nelerdir? Gelin detaylara birlikte bakalım.

Aknenin en kötü yanı kalıcı izler bırakması diyebiliriz. Bu izlerden kurtulmak içinse yine doğaya başvuruyoruz. Kolay olmadığını biliyoruz ancak, biraz zaman ve biraz sabırla beraber bu doğal maskelerin cildinize iyi geldiğini göreceksiniz.

Elma sirkesi

Elma sirkesi kilo vermeye yardımcı olduğu kadar akne izlerinden kurtulmaya da yardımcı! Cildinizi temizledikten sonra yüzünüze elma sirkesini sürün ve yarım saat bekleyin. Soğuk suyla durulayın.

Yumurta akı

Yumurta akı aslında eskiden beri yarı izlerini tedavide kullanılıyor. Düşen çocuklara iz kalmaması için yumurta akı sürüldüğünü daha önce görmüş müydünüz bilmiyoruz ama bu yöntem akne izleri için de geçerli.

Aloe vera

Aloe veranın inanılmaz etkileri saymakla bitmiyor. Akne izlerini tedavi etmeye yardımcı olduğu gibi, aknelerle de savaşıyor. Aloe verayı losyon olarak düzenli şekilde kullanmanızı tavsiye ederiz.

Çay ağacı yağı

Anavatanı Avustralya olan bu yağ, akne izlerini yük etmek için bire bir!

Bal

Balın bıraktığı o yumuşaklığı cildinizde hissettiğinizde, akne izlerinizden kurtulmaya bir adım daha yaklaştığınızı anlayacaksınız. Temiz cildinizin üzerine balı sürün ve tutabildiğiniz kadar cildinizde tutun, ardından durulayın.

Salatalık

Birçok cilt bakım ürününün içeriğinde salatalık olduğunu daha önce fark etmişsinizdir. Bunun nedeni salatalığın cilt üzerinde iyileştirici özelliği olması… Buna akne izleri de dahil!


Güzelliğinizin en önemli parçalarından bir tanesi olan saçlarınız, tarzınızı ele veren en önemli fiziksel unsurlardan bir tanesidir. Kendi isteğinize göre belirleyeceğiniz saç tarzınız ve renginiz olduğunuzdan daha yaşlı görünebilmenize sebep olabilir. Bu yüzden saç tarzınızı belirlerken bazı noktalara dikkat etmeniz gerekiyor.

Aynı boy kesim hatası

Saçınızın her tarafının eşit uzunlukta olması yaşlı görünmenize neden olur. Hafif katlı saçlar daha özgür ve genç bir görünüm yaratır. Geçişli katlar uygun bir tercih olacaktır.

Saç şekillendiricilerin aşırı kullanımı

Saç şekillendirici ürünlerin aşırı kullanımı yıpranmaya ve yaşlı görünüme neden olur. Az miktarda jöle, köpük veya sprey güzel olabilir. Ancak bu ürünler fazla kullanıldığında solgun bir parlaklık verir.

Sapsarı yaşlar yaşlı gösterir

Yaşlandıkça cildinizdeki pigmentler etkinliğini kaybeder ve cildiniz solar. Platin sarısı saçlar daha da yaşlı görünmenize neden olur. Canlı görünecek koyu tonları tercih etmelisiniz.

Kırık uçlar

Saçlarınızın bakımsız ve uçlarının kırık olması parlaklığını alır götürür. Işıldamayan saçlar yaşlı görünmenize neden olur. Sık sık uçlarını aldırmaya, besleyici bakım kremleri ve maskeler kullanmaya özen gösterin.

Çok koyu saçlara hayır!

Saçlarınız çok koyu olduğunda yüzünüzdeki şişkinlikler, çizgiler, kırışıklıklar ve gözaltındaki torbalar daha kolay göze çarpar. 30 yaşını geçen kadınların koyu saçlarının biraz açılması gerektiği öneriliyor.


Türkiye'nin en popüler kadın müzik sanatçılarından bir tanesi olan Hadise, 68 kilodan 55 kiloya nasıl düştü? Verdiği fazla kiloları nedeniyle çoğu kişi tarafından eleştirilen Hadise belli bir kesimin de takdirini kazandı. Peki Hadise bu kadar fazla kiloyu nasıl oldu da bu kadar kısa bir süre içerisinde verebildi? Gelin birlikte öğrenelim!

68 kilodan 55 kiloya düşen yani 13 kilo veren Hadise, acaba şimdi herkesin imrenerek baktığı vücuda nasıl kavuştu? Sizin için Hadise’nin başarılı zayıflama hikâyesinden ilham alıp kilo vermenin püf noktaları ve sağlıklı beslenme önerilerini bir araya getirdik!

Hadise ve etrafınızdaki kilo vermiş insanlar, hayallerindeki vücuda erişmek için önce kendilerine şunu sordular: “Kendimi sağlıklı, mutlu hissedeceğim, güzel görüneceğim kilo nedir?” Cevaplarını ise, dürüstlük ve ulaşılabilirlik çerçevesinde verdiler: “Ben, sağlığımı tehlikeye atmadan şu kadar sürede, şu kadar kilo vereceğim!” dediler. Ne kadar kilo vermeleri gerektiğini belirlerken, beden kitle endeksi hesaplamasından yardım aldılar.

Onlar, hedeflerini belirlediler, karar verdiler ve zayıflamak için yola çıktılar. Peki, bu yolda nasıl ilerlediler? Hadise, kilo vermek için zayıflatıcı özelliği olan sevdiği yiyeceklerden oluşan beslenme planına sadık kaldı. Güne başlarken, uzun süre tok kalmasını sağlayacak ve kilo vermesine yardım edecek yulaf, yumurta, peynir gibi faydalı besinlerden hazırlanmış farklı kahvaltılar yaptı.

Öğle yemeklerinde ise vücudunun yağ yakımını hızlandıracak ve göbek erimesine yardım edecek kuru fasulye, mercimek, nohut gibi bakliyatların ana malzeme olduğu yemekler ve çorbalar; zinde ve dinç olmasını sağlayacak vitamin deposu salatalar ve ıspanak, lahana, karnabahar, pırasa, kabak gibi sebzelerden hazırlanmış yemekler yedi.

Akşam yemeklerinde ise tok tutan, karın şişkinliği yapmayan, kalorisi düşük ızgarada, buharda ya da bol suda haşlanmış kırmızı et, tavuk eti, balık yedi. Bağırsaklarının iyi ve düzenli çalışmasını ve bu yiyeceklerden maksimum fayda sağlamak için roka, marul, dereotu, maydanoz gibi yeşilliklerden hazırlanmış, bol lif içeren salatalar yedi.

Hadise, gün içerisinde acıktığını hissettiğinde “az ve sık yemek” kuralına uygun olarak hem halsiz düşmemek hem de açlık hissetmemek için yağsız yoğurt, taze meyve ve az miktarda ceviz, fındık, badem gibi seçeneklerden biriyle beslendi. Ayrıca, vücudunun su toplayıp kilolu görünmesini önlemek için yeşil çay, siyah çay, kuşburnu, yasemin, adaçayı gibi bitki çayları içti; ama bitki çaylarına yapay tatlandırıcı ve şeker eklemedi.

Elbette tüm bu beslenme programına eşlik eden bir süper kahraman vardı: su! Günde 2 litre su içildiğinde vücutta depolanan yağ miktarı azalır ve kilo vermeye başlarsınız.  Vücudunuz güçlenir ve zinde kalırsınız. Eğer, yeterli miktarda su içmezseniz; kendinizi yorgun, mutsuz, şişkin hissedersiniz. Su içme alışkanlığınızı geliştirmek için şu yöntemleri deneyin: Su içmek için susamayı beklemeyin. Yemeklerle birlikte ve yemek aralarında su için. Çalışma ortamınızda ve evinizde belirleyeceğiniz bölümlere “su iç” yazılı notlar yapıştırın. Bilgisayarınıza veya akıllı telefonunuza su içmeyi hatırlatan programlar kurabilirsiniz; siz çalışmaya dalmışken, bir anda ekranda beliren su şişesi, su içmeniz gerektiğini size hatırlatır.

Beslenme programınıza sadık kaldınız, her gün 2 litre su içtiniz, ara öğünleri geçiştirmediniz ve siz de Hadise gibi kilo vermeye başladınız; bu harika, değil mi? Şimdi sıra, kilo verirken oluşabilecek vücut sarkmalarını engellemeye geldi! Peki, bunu nasıl yapacaksınız? Vücudunuzun sıkılaşmasını, toparlamasını sağlayacak ve sizi mutlu edecek bir spor türü seçerek! Spor yapmak eğlencelidir, faydalıdır çünkü kilo verirken cildinizin sarkmasını önler, ruhsal olarak kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar, geceleri mışıl mışıl uyuyup sabahları dinlenmiş uyanmanıza yardım eder…

Hadise ve etrafınızdaki fit görünümlü insanlar, işte böyle zayıfladı. Şimdi sıra sizde: harekete geçin ve güzelliğinizi gölgeleyen, moralinizi bozan fazla kilolardan kurtulun! Hadise’den neyiniz eksik? Hadise’nin yaptığı diyetin inceliklerini de öğrendiğinize göre siz de zayıflayabilirsiniz.

3 Mayıs 2013 Cuma




Doğru makyaj ile daha zayıf görünebilir ve bu şekilde çok daha özel bir görünüme sahip olabilirsiniz. Eğer yüzünüzün hayal ettiğinizden büyük olduğunu düşünüyorsanız aşağıdaki özel makyaj tavsiyelerine bir göz atmalı ve bu makyaj uygulamalarını kaçırmamalısınız!
 
Yanakların daha ince, yüzün daha göz alıcı ve seksi bir hale dönüşmesini sağlayacak 6 makyaj tekniğini sizler için sunuyoruz.

Elmacık kemiklerini ön plâna çıkaran makyaj teknikerini adım adım öğrenerek daha etkileyici bir görünüm yakalayabilirsiniz. Uygulayacağınız bu taktiklerle hem ince bir yüze, hem de mükemmel bir makyaja sahip olabilirsiniz.

Öncelikle elmacık kemiklerini ve çene kısmını ön plâna çıkarmalısınız. Bunun için bir açık, bir de koyu tonda fondötene ihtiyacınız var.

Şimdi yüzünüze en uygun fondöteni uygulayabilirsiniz. Ardından 1,5-2 ton koyu olan fondöteni yumuşatmak istediğiniz bölgelere dokundurabilirsiniz

Yüzünüzün üst bölümünde, kulak kenarınızdan başlayarak, alnınızın iki tarafına gölgelemeler yapabilirsiniz.

Şimdi, kulak memesinden başlayarak yanak çukurundan buruna doğru kavisli bir gölgeleme yapmalısınız. Bu işlem elmacık kemiklerinizi belirginleştirecek ve yüzünüze daha anlamlı bir ifade katacaktır.

Allık, yuvarlak yüzlerde elmacık kemiği üzerinden yanlara, yani gözün dış ucuna doğru, aşağı bölümde ise yanak çukurunda bir üçgen oluşturacak biçimde sürülmelidir.

Kullanmanız gereken allık bronz olmalıdır. Bu tip yüzlerde dikkatin orta bölüme çekilmesi gerektiği için rujunuz koyu, kaşlarınız ve gözlerinizse bütünlük oluşturmalıdır.




Dünyaca ünlü kadınların saçlarını koruyabilmek adına denedikleri özel yöntemlerini sizler için sıralıyoruz Meleklerim! Kendilerine özel saç bakımı sırlarına sahip olan ünlüler, evlerinde uyguladıkları bu özel yöntemler ile saçlarına canlılık katıyor ve bu şekilde daha güzel saçlara sahip olabiliyorlar.

Ünü yıldızların gizli saç bakım sırlarını sizler için sıralıyoruz!

Saçlarının sırrının zeytinyağı olduğunu söyleyen Paltrow, nasıl kullandığını da anlatıyor. Yarım fincan saf zeytinyağını saç diplerine ve derisine masaj yaparak yediren Paltrow, bir gün boyunca saçlarını yıkamıyormuş. Ertesi gün saçlarını yıkayan Paltrow, bu sayede saçlarının canlandığını ifade ediyor.

Birçok kişi tarafından oldukça beğenilen Catherine Zeta Jones, saçlarının güzelliğini bira ve bala borluymuş. Ünlü yıldız, saçlarına canlılık vermek için bira ve baldan hazırladığı maskeyi kullanıyormuş.

Avustralyalı oyuncu Nicole Kidman; saçlarının rengini, parlaklığını ve canlılığını kızılcık suyunda bulunan doğal kırmızı pigmentlerle koruyormuş.

Güzelliğiyle odak noktası olan Angelina Jolie, saçlarına hacim katmak için saç köklerine talk pudrası döküp tarıyormuş.

Kıvırcık saçlarına zeytinyağı ve yumurta sarısıyla bir maske yapıp bunu gece boyunca saçlarında tutan yıldız, saçlarının yumuşaklığını bu maskeye borçluymuş.

Şampuan sonrası kullandığı ürünleri, saçından tamamen durulamadığını söyleyen Gisele Bundchen, saçlarındaki renk kaybının azlığını buna bağlıyormuş.

Scarlett Johansson, ‘Marilyn Monroe’ olduğu dönemde saçının platin rengini korumak için uyguladığı yöntemi hâlâ kullanıyormuş. Bir miktar karite yağını, saçlarını şampuanladıktan sonra sürüp bekleten oyuncu, durulamadan sonra saçlarının yumuşacık olduğunu ve rengini uzun süre koruyormuş.





Toplum içerisindeki her kadın daha sağlıklı, daha güzel ve parlak bir cilde sahip olmak ve bu şekilde fiziksel anlamda fark yaratmak ister. Kadınlar bu amaçlarına ulaşabilmek adına ise farklı yöntemler dener ve ciltlerini bakım altına alırlar. Peki cilt güzelliği ve sağlığı adına sadece cilde bakım yapmak yeterli olur mu?

Cildinizin daima genç, güzel, pürüzsüz ve canlı görünmesi için, bazı kötü alışkanlıklardan da vazgeçmeniz gerekir. Yıllarca genç ve güzel görünmeniz için hayatınızdan çıkarmanız gereken 8 kötü alışkanlık hakkında bilgiler veriyoruz!

Güzel ve genç bir cilt için en önemli konu, güneşten korunmaktır. Bilinçsiz bir şekilde güneş ışığına maruz kalan kişilerin cildinde çillenme, güneş lekeleri, düzensiz bir cilt rengi (hem koyu hem açık lekelenmeler), ciltte kuruluk, ince kırışıklarda artış ve bunun sonucu olarak da erken yaşlanma belirtileri görülebilir. Bütün bunların önüne geçebilmek için yaz kış düzenli olarak güneş koruma faktörlü bir krem kullanmalısınız. Bronzlaşmak ciltteki pigmentlerin yok olmasına neden olduğundan, mümkün olduğunca bundan kaçınmalısınız.

Sigara, cildin en üst bölümünde bulunan kılcal damarların daralmasına neden olarak ciltteki dolaşımı ve buna bağlı olarak cildin beslenmesini azaltır. Ciltteki oksijen seviyesinin önemli ölçüde azalmasına neden olur. Aynı zamanda nikotin, kolajen ve elastin üretimini ve yapısını etkilediği için ciltte ciddi bir esneklik ve gerginlik kaybı oluşur. Bu da cildin erken yaşlanmasına davetiye çıkarır.

Birçok kişi, uygun ortamlarda alkol tüketebiliyor. Bunun bir zararı yok. Ancak bu durum gün aşırı bir alışkanlık hâline dönüşürse, o zaman dikkatli olmakta fayda var. Çünkü kandaki alkol seviyesi arttıkça, derinin sarkması ve yaşlanması çabuklaşır.

Her kadının günlük alışkanlığı olan kozmetiklerin bazıları cilde ciddi zararlar verebiliyor. Bunu önlemenin en kolay yolu, cilt tipinizle uyumlu, cilde zarar veren maddeler içermeyen (kurşun, paraben vb.) ürünleri kullanmaktan geçiyor. Bu tip ürünler çok donanımlı olduklarından cildi hem güneş ışınlarının etkilerinden koruyabiliyor hem de bakım yaparak cildin yaşlanmasını yavaşlatıyor.

Neredeyse her gün makyaj yapıyorsunuz! Bunun için makyaj fırçaları kullanıyorsunuz ve fırçalar bir süre sonra kirlenmeye başlıyor. Temizlenmemiş makyaj fırçalarıyla makyaj yapmak, ciltte enfeksiyona neden olabiliyor. Çünkü eğer düzenli olarak temizlenmezlerse içlerinde maalesef bakteriler oluşuyor. Makyaj fırçalarınızı haftada bir kez, yumuşak bir şampuanla yıkayıp, bir havlu üzerine sererek kurutabilirsiniz.

Peeling cilt yüzeyini temizleyen sağlıklı bir bakımdır ama, aşırısı cildin yüzeyine zarar verebilir, daha çok sebum üretimine sebep olabilir. Peelingi haftada birden fazla yapmamaya özen göstermelisiniz. Eğer çok yağlı bir cilde sahipseniz haftada iki kez de kullanabilirsiniz.

Uykusuzluk birçok hastalığa davetiye çıkabilir. Akne, egzama ve sedef hastalığı bunlardan sadece birkaçı! Uyku, vücudun kendini onarmak için ayırdığı çok değerli bir zaman dilimidir. Bu süreç kesintiye uğrarsa, hücre yenilenmesi yavaşlar ve bu da cildin solgun görünmesine neden olabilir.

Yoğun ve yorucu geçen bir günün ardından makyaj temizlemek size çok zor gelebilir. Ancak bu unutulmaması ve kesinlikle atlanmaması gereken bir işlemdir. Çünkü makyajla uyumak, cilde sandığınızdan çok daha fazla zarar verir. Örneğin; makyaj malzemelerinin içindeki yağlar, kimyasal maddeler, gece boyunca cilde işler ve bunu sonucunda tıkanmış gözeneklerle beraber cilt problemlerinin önünü açar. Yani ne olursa olsun, mutlaka cildinizi temizlemeye özen göstermelisiniz!




Yüz güzelliğinizin en önemli unsurlarından olan dudaklarınızı, güzellik uzmanlarının özel tavsiyeleri ile daha çekici bir hale getirebilir ve bu sayede rahatlıkla fark yaratabilirsiniz Meleklerim! Dudaklarınızın hoş görünmesini istiyorsanız bir takım hileleri öğrenmeniz gerekiyor.

Daha özel bir dudak yapısı hayal ediyorsanız mutlaka aşağıdaki özel tavsiyelere bir göz atmalısınız Meleklerim! Dudaklarınızı daha çekici bir hale getirecek ve daha güzel bir dudak yapısına sahip olabilmenizi sağlayabilecek bu harika tavsiyeler ile yüz güzelliğinize özel desteklerde bulunabileceksiniz!

Ağzınız büyükse

Büyük ağızları daha küçük göstermek için dudak çerçevesini dudağın hemen içinden çizmek gerekiyor. Açık bir renkle çizilecek çerçevenin içinin, çerçeveden daha koyu renkte, ancak yine de açık bir tonda boyanması gerekiyor.

Dudaklarınız kalınsa

Kalın dudakların parlak ve sert renklerden kaçınması gerekir. Dudakların içinden çizilen dudak çerçevesiyle dudak boyasının hemen hemen aynı renkte olmasına özen gösterilmeli.

Dudaklarınız inceyse

İnce dudakların daha dolgun görünmesi için dudak çerçevesinin dudak çizgisinin dışından çekilmesi gerekir. İki yana kadar iyice uzanması gereken çerçeve açık bir tonda çizilmeli, dudağın iç kısmının ise daha koyu bir tonda boyanması gerekir.

Dudaklarınız düzgün değilse

Alt ve üst dudakların kalınlıkları birbirine uymuyorsa, değişik iki ton kullanın. Kalın dudak için koyu, ince dudak için açık renkte bir ruj sürülmesi, dudağın asimetrisini gizler.

Dudak uçlarınız aşağı doğru sarkıksa

Dudaklarınızın sarkık görünümünü gizlemek için izlenecek en iyi yollardan biri, dudak kalemiyle düzeltilip çizilen bir dudak şeklinin ardından, bu şeklin dışında kalan dudağın bölümlerinin ten rengine uygun renkte bir fondötenle kapatılmasıdır.

Alt dudağınız dışarıya doğru taşkınsa

Alt dudağınız dışarı doğru taşkın ise, alt dudağınızı boyarken biraz küçültmeniz gerekecek. Bunun için ortasından başlayarak dudak çizgisinin biraz içinden dudakların birleştiği yere kadar boyayın. Normal olarak boyadığınızı üst dudağın daha dikkat çekici olmasını sağlayın.

Üst dudağınız dışa doğru taşkınsa

Üst dudağın ortasını belirten V şeklini, dudak çizgisinin biraz içinden çizerek doğal kıvrım vererek dudakların birleştiği yere kadar boyayın. Alt dudağı ise biraz taşırarak boyayın.



Eda Taşpınar kadar güzel bir fiziğe sahip olmak ve bu şekilde fark yaratmak ister misiniz Meleklerim? Etkileyici fiziği ve sıkı vücudu ile dillere destan bir güzelliğe sahip olan Eda Taşpınar, böyle etkileyici bir fiziğe nasıl mı sahip oldu? Gelin, Eda Taşpınar'ın ağzından bunları birlikte öğrenelim.
 
Uzun yıllardır yaptığım spor egzersizleri bana artık yetersiz kalınca "military bootcamp" ile tanıştım. Bu egzersiz kendi tasarladığım bikiniyi sıkılaşmış bir vücuda giymemi de sağlıyor ve ister istemez özgüven de sağlıyor. Bu sporu yapmak istiyorsanız öncelikle sabırlı olacaksınız. "Eda'nın yaptığı antremandan yapayım" diye bir şey yok. Bu spor için önce beyniniz sonra kalbiniz de hazır olmalı...

Sıkı bir vücut için uzun zamandır egzersiz çalışmaları yapıyorum ama son bir yıldır yaptığım military boot camp istediğim gibi bir vücut yakalamamı sağladı. Bootcamp vücut ağırlığı ve sistematik askeri egzersizleri kullanılarak, tempolu bir şekilde metabolizmayı hızlandırıp, maksimum yağ yakımını ve dayanıklılığı arttırıyor. Bu egzersizi 3'er setler ile yapıyorum. Egzersizi yaptığım zamanlar kalp atışım ve nabızım çok yukarılara çıkıyor. Bu sayede de vücutta yağ yakımı oluyor ve kalp güçleniyor. En önemlisi ise vücudum sıkılaşıyor ve daha fit bir görüntü kazanıyorum.
Bu aşamaya ulaşmak için belirli aşamalardan geçtim. Son bir yıldır military bootcamp yapıyorum ve bunca yıldır yaptığım hiçbir sporda bu kadar yüksek seviyeye gelmemiştim. Tatilde olmama rağmen hâlâ ufak egzersizler ile devam ediyor. Tatil yaptığım yere kendi aletlerimi de getirdim. Bu sporda sağlıklı beslenmek çok önemli. Çünkü spor yüzde 40, yüzde 60'i ise tamamen yemek. "Ağır spor yapıyorum sonra oturup deli gibi yemek yiyorum" dersen, sporun faydası oluyor ama sıkılaşmıyorsun.

Beyaz bikinimi kendim tasarladım. Seneye çok özel bir koleksiyonla satışa çıkacak...

Kurbağa gibi zıplayarak merdivenleri inip, çıkıyorsunuz

Tramplende zıplıyorum. Aralarda merdiven basamaklarını kurbağa gibi zıplayarak inip çıkıyorum. Kolay gibi gözüküyor değil mi, tahmin ettiğinizden çok daha zor. Nabız 180'e çıkıyor ve aniden 80'e iniyor. Daha sonra da bir diğer set başlıyor. Mesela 3 hareketli set var, her birinde ayrı ayrı 3 hareket var. Yani toplam 54 ayrı hareket yapıyorum. Bu antrenmanlar sırasında bol bol su içilmelisiniz... Bu zorlu setlerden sonra halim kalırsa üstüne 30 dakika da koşuyorum. Yaz olduğu için koşmak yerine günde 40 dakika yüzüyorum. Bir de akşam üzeri günde 2 saat sörf yapıyorum. Sörf bütün kasları çalıştırıyor aynen yüzme gibi.

Şeker deriyi yaşlandırıyor mümkünse uzak kalın

Herkesin metabolizması farklı çalışır ama ben bu tarz bir spor için yediğim içtiğime büyük önem veriyorum. Sabahları 2 büyük dilim kahverengi ekmek, peynir, yağsız hindi füme, domates, çay, yumurta yiyorum. Ağır spor yapıyorsanız mutlaka protein almanız gerekiyor. Çünkü ağır antrenman yapınca vücutta kaslar yırtılıyor, bu yırtılmayı vücut onarmak için kalpten kan pompalıyor ve onarıyor. Ufak karın kasları için gerekli şeyler... Onarım sırasında vücudun bellirli bir proteine ihtiyacı var. "Oh rahatlıkla protein alabilirim" demeyin çünkü fazlasını vücut yağa çeviriyor. Her şeyi kıvamında yapmalı. Öğlenleri ızgara tavuk göğsü, domates, salatalık ve iki dilim ekmek yiyorum. Akşamları ise mutlaka sebze yiyorum bazen de balık. Eti akşam değil de öğlen yemeyi tercih ediyorum. Mümkün oldukça az karbonhidrat almalı, hiç almamak egzersiz yapan bünye için büyük yanlış. Şekerden uzak durmalı. Maalesef çikolatayı çok yiyorum. Ondan uzak duruyorum. Şekerin en kötü yaptığı şey deriyi yaşlandırmak. O yüzden kararında yemeli.
Bootcamp yapanın beyni de kalbi de buna hazır olmalı

Military bootcamp yapıyorsanız öncelikle sabırlı olmalısınız. "Eda'nın yaptığı antremandan yaptım, sıkılaşmadım" diye bir şey yok. Senelerdir spor yapıyorum. Bunun için kalbimin de, beynimin de hazır olmasını bekledim. Çok insan biliyorum heves edip, spora yazılıp gitmiyor. Vücudumun sıkılığı için haftanın beş günü spordaydım. Bunu rutine sokmalısınız ve yaşam kuralınız olmalı. Kendinize bakmalısınız. Kendine bakan kadın ile bakmayan arasında büyük fark oluyor. "Spor yapmıyorum" demeyi asla kabul etmiyorum. Military bootcamp yapacaksanız kendinizi doktora kontrol ettirmelisiniz. Spor yaptıkça aşama kaydediyorsunuz ve güçleniyorsunuz. Yaptığım hareketler bir süre sonra yetmiyor... Anlattığım spor bir anda yapılacak bir şey değil. Ufak ufak adımlarla bu seviyeye yükseliyorsunuz.



Pek çok farklı diyet yöntemini denediğiniz halde kilo veremiyorsanız sorun metabolizma hızınızda olabilir. Metabolizmanızı günde yalnızca 2 dakikanızı ayırarak hızlandırmanız mümkün. Böylece kilolarınızdan kolaylıkla kurtulabileceksiniz.
 
Çevrenizde sizden çok daha kalorili yiyecekler tükettiği halde son derece fit olan çok sayıda kişi vardır. Onların zayıf kalmak için özel bir formül uyguladıklarını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Yalnızca metabolizmaları son derece hızlı! Bu nedenle kilo almıyorlar. Siz de metabolizmanızı hızlandırarak zayıflama sürecinizi kısaltabilirsiniz. Bunun için gününüzün sadece 2 dakikasını ayırmanız kafi!
Her gün düzenli olarak tam 8 farklı hareketi yapmanız gerekiyor. Her bir harekete sadece 15 saniyenizi ayırmanız yeterli olacak. Bu egzersizlerin ilki ise sıçramak! Her sabah uyandığınızda 15 saniye boyunca vücudunuzu dik tutarak sıçrayın.

İkinci hareketiniz ise çömelmek olacak. Yere çömelin ve 2-3 saniye sonra kalkarak yeniden çömelin. Bu hareketi de 15 saniye tekrarlayın. Ardından bacaklarınızı dizlerinizden kırarak sırayla kendinize çekin ve bırakın. Yerde hayali bir çizgi yaratın ve çocukluğunuzda olduğu gibi bu hayali çizginin sağına ve soluna bacaklarınız kapalı bir şekilde zıplamaya çalışın.

Şınav çekmek de vücut kaslarının çoğunu harekete geçiriyor. 15 saniye şınav çekmenizin çok büyük faydasını göreceksiniz. Hemen ardından mekik de çekmeye başlamalısınız. Karnınızda yanma hissetmeniz bu bölgedeki yağlardan kurtulmaya başladığınızın sinyalidir!

Şınav vaziyetine geri dönün ve sol bacağınızı kendinize doğru çekerken sağ bacağınızı ileriye dik olarak uzatın. Sonrasından diğer bacağınız ile aynı hareketi yapın. Şınav ve mekiğin ardından ayağa kalkın ve ellerinizi omuzlarınıza koyarak geriye doğru esnemeye çalışın. İşte egzersizinizin tamamlandı. Artık size güne hazırsınız; metabolizmanız da yağlarınızı yakmaya hazır…



Saçlarınızın çok yavaş uzamasından şikayetçiyseniz, artık bu duruma el atmanızın vakti gelmiş demektir. Çok özel bir formülü uygulayarak saçlarınızın 2 kat daha hızlı uzamasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca bu formül saçlarınızı beslemeyi de ihmal etmiyor!
 
Sıcak yaz günlerinde saçlarınızı gönlünüzce savurabilmeniz ve onları farklı modeller ile şekillendirebilmeniz için uzun saçlara ihtiyacınız olacak. Her teli çok kıymetli olan saçlarınızın bir an önce uzamasını istiyorsanız tamamen doğal olan bir yöntemi devreye sokabilirsiniz.

Bunun için tam olarak olgunlaşmış bir avokadonun yarısını ezerek püre kıvamına getirin. İçerisine 5 çay kaşığı üzüm çekirdeği yağı ile aynı ölçüde soya yağı ekleyin. Bu üç malzemeyi muazzam bir şekilde karıştırmanız gerekiyor. Krem kıvamına geldiklerinde saç diplerinize sürün.
Hafif masaj yaparak emilimini hızlandırabilirsiniz. Ardından cilt ısınız ile özel karışımın saç köklerinize nüfuz etmesini sağlamak için streç film ile saçlarınızı sarmanız gerekiyor. Üzerine ütü ile ılık hale getirdiğiniz bir havlu sarın ve 1 saat bekleyin. Ardından yıkayıp durulayabilirsiniz.

Haftada bir defa bu özel maskeyi uyguladığınızda hem saç dökülmelerinin azaldığını fark edeceksiniz hem de saçlarınızın inanılmaz bir hızda uzamasını sağlayacaksınız.

Bu özel maskenin saçlarınıza ve cildinize hiçbir zararı yoktur. Ancak bir önceki haftadan kalmış olan karışımı mutlaka çöpe atın ve her defasında yenisini hazırlayarak kullanın.



Şu ana kadar hiç spor ya da diyet yapmamış olsanız da fit bir vücuda sahip olabilirsiniz. Bunun için öncelikle kendinizi hazır hissetmelisiniz. İstikrar ve disiplin vazgeçilmeziniz olmalı. İstediğiniz vücuda sahip olduktan sonra ise bunu korumak için yine programınıza uymalısınız.

Yalnızca diyet ya da yalnızca spor fit bir vücut için yeterli değildir. İkisini de uyumlu bir şekilde bir arada devam ettirmelisiniz.

Yemedikleriniz kadar yedikleriniz de önemlidir. Doğru besinleri, doğru zamanda tüketmelisiniz. Bunun için herkesin kendi vücuduna göre bir beslenme programı gerekir. Arkadaşınızın ya da komşunuzun beslenme programı ona özeldir, size uymayabilir. Kendiniz için en uygun olanı siz bilirsiniz.

Vücudunuzun belli bölgesinde toplanan yağları yakmanız için de yine beslenirken neler yediğiniz ve beraberinde ne tür fitness hareketleri yaptığınız önemlidir.

Dümdüz bir karın ve şekilli bir kalça için evde basit egzersizler yapabilirsiniz. Şınav çekmek, çömelip kalkmak, yarım mekik hareketi yapmak vücudunuzun şekle girmesine yardımcı olacaktır.

Bol su tüketmek metabolizma hızını artırdığı gibi vücuttan toksinlerin de atılmasına yardımcı olur.

Öğünler arasında yağ yakıcı bitki çayları tüketmek hızlı kilo verilmesini sağlar.

Fitness programlarına vakit ayıramıyorsanız, haftanın en az üç günü 30’ar dakika yürümeyi alışkanlık hâline getirebilirsiniz. Açık havada yürüyüş hem oksijen alımınızı artırır hem de vücudun sıkılaşmasını sağlar. Ayrıca alışverişe de yürüyerek gidebilirsiniz. Böylece fazladan kalori yakmış olursunuz.

Doğru nefes alıp vermek sağlıklı ve fit olmak için çok önemlidir. Saunaya, hamama gitmek, kese yaptırmak, cildin sıkılaşması, toksin atılması ve vücudun sıkılaşması için en kolay yöntemlerdir.


GİYSİLERLE ZAYIF GÖRÜNÜMÜN 6 YOLU
İşte bazı moda uzmanlarından daha ince gösteren moda ipuçları

Kilo vermeyi bekleyecek kadar zamanınız yok mu? İşte bazı moda uzmanlarından daha ince gösteren moda ipuçları

İyi görünmenin yolu sadece zayıflamaktan geçmiyor. Doğru kıyafetlerle daha zayıf ve daha ince görünmenin püf noktaları da var. İşte modacılardan daha zayıf görünmenizi sağlayacak 6 öneri..


1. Tek renk kullanın 
Gece mavisi, kahverengi ya da siyah gibi tek renk koyu renkli elbiseler giyin.. Bunun yanı sıra aynı rengin farklı tonlarını da birlikte giyebilirsiniz. Bej, deniz mavisi, mercan ya da teninize en iyi giden renklerde desenleri bulunan giysiler de olabilir. Eğer rengin sizi daha kilolu gösterdiğini düşünüyorsanız, elbise olarak sizde nasıl durduğuna da bakın. 

2. Kumaşları doğru seçin 
Katı, sert ve ağır hatta yapışan kumaşlardan uzak durun. En iyi seçim hafif, yumuşak ve giydiğinizde vücudunuzdan kayan kumaşlardır. Amacınız vücudunuzun genel şeklini görmek olmamalı.. 

3. Vücudunuza göre ayarlayın 
Geniş omuzlarınız varsa, vatka ya da herhangi bir omuz aperatı kullanmayın. Kayık ve yuvarlak yakalı giysileri tercih etmeyin. Üstünüzü daha küçük göstermek için modaya uygun V yakalı elbiseler, V yakalı üst ve etek veya bol pantolonları tercih edin. Eğer üst küçük alt büyükse, yani armut vücutluysanız, boynunuzu kalın göstermeyen, omuzlarınıza uygun sizi dik gösteren kıyafetleri arayın. Üst için yuvarlak, oyuk yaka kesimleri, alt için de düz etek ya da normal kesim pantolonları seçin. 

4. Kalça ve basenler 
Büyük kalça ve basenleri kamufle etmek için, rahat pileli, bel kısmı büzgülü rahat etek ve pantolonlar tercih edilebilir. Modaya uygun, düz çizgiler yan cepli ya da cepsiz modeller seçin. Basenleri küçük göstermek için beli düz yarım ya da dizden hafifçe aşağıda pantolonlar arayın. Daha uzun ve zayıf görünüm için pantolonunuz ya da eteğiniz yere değecek kadar uzun olmalı. 
Basenlerinizi daha fazla kamufle etmek için etek ve pantolon giydikten sonra kalçalarınızı örtecek kadar uzun bluz ya da bluzunuzun üzerine hjafifi dantel ya da örgü tunikler giyebilirsiniz. Kalçalarınızdan aşağısının çok fazla uzun olmamasına dikkat edin.

5. Kesim ve dikişileri inceleyin 
Giysilerinizde, özellikle ceketlerde kare şekilli olanları ya da sıkı saran modelleri tercih etmeyin. Bunun yerine hatları hafif belli eden modelleri tercih edin. Elbiselerin dikişleri daha ön plana çıkartılmış olabilir. 

6. Ayakkabıları unutmayın 
Sadece elbiselerle zayıf görüneceğinizi sanmayın. Giysilerinizi belirledikten sonra ayakkabılarınızı deneyin. Özellikle ayaklarınız genişse ince şeritli ve düz sandaletler, ufak topuklu ayakkabılar giymeyin. Bunun yerine, kısa topuklu ya da üzerinde durabiliyorsanız yüksek topuklu ayakkabılar giyin. 5 cm'lik topuk ne giyerseniz giyin sizi daha ince gösterecektir. Ayak bileğinize dolanan ayakkabılardan, kare topuklardan uzak durun. Tüm bunlar sizi daha bodur ve bacaklarınızın daha kısa görünmesine neden olur.

Kışın soğukla, yazın da sıcakla her an temas halinde olan eller ve tırnaklar, yaşınızı, yüzünüzden daha çabuk ele veriyor. Bunun yanı sıra, sürekli yapılan diyet kürleri de vücuttaki albümin ve mineralleri yok ederek, tırnaklarınızın kolayca kırılmasına ve yumuşamasına sebep oluyor. Ellerin ve tırnakların ültraviyole ışınlarına ve serbest radikallere karşı dayanıklı olmaları için bakımlarına özen gösterilmesi gerekiyor. Yazın sık sık giyilen sandaletlerin içinde bakımlı ve sağlıklı ayaklara sahip olmak için, pediküre de ayrı bir önem verilmeli. Normal şartlarda dört hafta boyunca yeterli olan pedikür, yazın en fazla üç haftada bir yapılmalı.

Uzmanlar, manikür yapmanın en iyi zamanının, alınacak uzun ve ılık bir duş sonrası olduğunu bildiriyor. Tırnak etlerinin yumuşaması ve manikürden iyi bir sonuç alabilmek için, ellerin sabunlu suda bir müddet bekletilmesi gerektiğini belirten uzmanların diğer önerileri ise şöyle:

"Ojenizi temizledikten sonra yumuşaklık ve parlaklık kazanmaları için, tırnaklarınızı limonla ovun. Tırnak etlerinizi kesmek yerine, tırnak çubuğu ile dibe doğru itin ve temizleyin. Yumuşak ve sterilize edilmiş bir törpü ile tırnaklarınızı düzeltin. Ellerinize nemlendirici sürmeyi unutmayın. Ellerinizi son kez ılık suda duruladıktan sonra tekrar nemlendirici sürün. Tırnaklarınıza önce sertleştirici sürün. Böylece tırnaklarınız hem güçlenecek hem de kalıcı parlaklık kazanmış olacak. Ojenizi sürdükten sonra, çabuk kurumasını istiyorsanız, ellerinizi buzlu suda bir müddet bekletin. Tırnaklarınızı ve ojenizin rengini korumak için, bir kat da tırnak koruyucusu sürebilirsiniz."
Şımarık ayaklar 
Uzmanlar, yazın sık sık giyilen sandaletlerin içinde bakımlı ve sağlıklı ayaklara sahip olmak için, pediküre ayrı bir önem verilmesi gerektiğini de kaydediyor. Normal şartlarda dört hafta boyunca yeterli olan pedikürün, yazın en fazla üç haftada bir yapılmasını öneren uzmanlar, ojeleri iyice temizledikten sonra ayakların sabunlu ve limonlu suyun içinde yaklaşık 10 dakika kadar bekletilmesi gerektiğini vurguluyor.

Uzmanlar, deniz, kumsal gibi faktörlerden ayakların mikrop kapıp enfeksiyonlara maruz kalmaması için, tırnakların etlerin dibinden kesilmemesi gerektiğini hatırlatarak şu önerilerde bulunuyor:

"Tırnaklarınızı yuvarlak değil, düz kesmeye dikkat edin. Çabuk uzamaması için etlerinizi kesinlikle kesmeyin. Ayaklarınıza ponza taşı ile masaj yapın. Ağrıyan ve şişen ayak bileklerinizi, ılık suda dinlendirin. Kan dolaşımını düzene sokmak için ise ayak masajınızı ayaklardan dizlerinize doğru yapın. Ayaklarınızı suda bir müddet bekletin ve havluyla nemini alın. Daha sonra da dilediğiniz renkte bir oje sürün. Pedikürünüz bittikten sonra, ayaklarınıza bakım kremi sürün ve sprey sıkın."
Uzmanlar, çok yürüyen kişilerin ayaklarını mutlaka dinlendirmesi gerektiğini de ifade ederek, bunun için yapılacak işlemin çok basit olduğunu anlatıyor:

"Orta boy bir leğenin içine sıcak su doldurun, içine antiseptik veya deniz tuzu katarak erimesini bekleyin. Ayaklarınızı 15 dakika boyunca bu suyun içinde dinlendirin. Daha sonra ayaklarınızı sudan çıkarın, iyice kurulayın ve yorgunluk alıcı bir jel veya krem ile bir süre masaj yapın."

El ve ayak bakımınız ve için evde yapabileceğiniz, basit, kısa süreli ve etkili öneriler...
* Gece yatmadan önce ellerinizi bir kabın içine koyduğunuz zeytinyağına batırın. Yaklaşık 10 dakika kadar tutun. Çıkarın, kurulayın ve pamuklu bir eldiven giyerek yatın, sabah kalktığınızda yumuşacık olduğunu göreceksiniz.
* Bir kabın içine bir miktar susam yağı koyun ve bir limonun yarısını sıkın. İyice karıştırdıktan sonra tırnaklarınıza sürün, beslendiklerini, güçlendiklerinigöreceksiniz.
* Ilık suyun içine nane yapı, susam yağı ve bir miktar pudra dökün. Ayaklarınızı, bacaklarınızı bu karışımla ovun. Kuru ciltler için harika bir karışım.


10 GÜNDE 5 KİLO DİYETİ
Hedef: 10 günde 5 kilo.
Günlük kalori: 600 Kcal

Bu diyetin günlük menüleri:

1. GÜN  
Sabah: 1 adet mevsim meyvesi, bir dilim kızarmış kepek ekmeği, çay.
Öğle: Bir parça haşlanmış ya da ızgara et, söğüş domates, şekersiz çay veya kahve. 
Akşam: Bir dilim kızarmış kepek ekmeği, yeşil salata, bir tane meyve, çay ya da kahve.

2. GÜN 
Sabah: 1 adet mevsim meyvesi veya bir bardak greyfurt suyu, 1 dilim kızarmış kepek ekmeği. 
Öğle: Haşlanmış ıspanak, domates, kereviz salatası. Akşam: Dilediğiniz kadar meyve salatası, çay ya da kahve.

3. GÜN  
Sabah: 1 adet mevsim meyvesi, 1 dilim kızarmış kepek ekmeği, çay veya kahve. Öğle: Haşlama veya ızgara balık. Mevsim meyvesi, çay veya kahve. Akşam: Söğüş domates, yağsız ve etsiz pişirilmiş kereviz yemeği, çay veya kahve.

4. GÜN  
Sabah: 1adet mevsim meyvesi, 1 dilim kızarmış kepek ekmeği, çay veya kahve. Öğle: 1 adet haşlanmış yumurta veya bir parça yağsız, tuzsuz peynir. Çok az yağlı fasülye yemeği. 1 dilim kepek ekmeği, çay veya kahve. Akşam: Çiğ yeşil biber (veya haşlanmış ıspanak) mevsim salatası, çay veya kahve.

5. GÜN  
Sabah: 1 adet mevsim meyvesi, 1 dilim kızarmış kepek ekmeği. Öğle: Izgara balık, yağsız mevsim salatası, 1 dilim kızarmış çavdar ekmeği, çay ya da kahve. Akşam: Yağsız ve tuzsuz beyaz peynir, haşlanmış ıspanak, 1 dilim kepek ekmeği, çay ya da kahve.

6. GÜN  
Sabah: 1 adet mevsim meyvesi, 1 dilim kızarmış kepek ekmeği, çay veya kahve. Öğle: Çeşitli mevsim meyveleri, çay ya da kahve. Akşam: Yeşil salata, domates, bir parça yağsız peynir, mevsim meyvesi, çay veya kahve.

7. GÜN  
Sabah: 1 adet mevsim meyvesi, 1 dilim kızarmış kepek ekmeği, çay veya kahve. Öğle: Izgara tavuk eti, domates, havuç, haşlanmış lahana, mevsim meyvesi, çay veya kahve. Akşam: Yeşil salata, haşlanmış lahana, mevsim meyvesi, çay veya kahve.

8. GÜN  
Sabah: 1 adet mevsim meyvesi, 1 dilim kızarmış çavdar ekmeği, çay veya kahve.
Öğle: Haşlanmış lahana, bir tane haşlanmış yumurta, çay veya kahve. 
Akşam: Mevsim meyveleri, çay vaya kahve.

9. GÜN  
Sabah: 1 adet mevsim meyvesi, 1 dilim kızarmış çavdar ekmeği, çay veya kahve. Öğle: Izgara yağsız et, domates, haşlanmış lahana, çay veya kahve. Akşam: Haşlanmış tuzsuz karnabahar, mevsim meyveleri, çay veya kahve.

10. GÜN  
Sabah: 1 tane mevsim meyvesi, çay veya kahve. Öğle: Haşlama veya ızgara yağsız balık, 1 tane mevsim meyvesi, çay veya kahve.
Akşam: Yağsız kereviz yemeği, mevsim meyveleri, domates, çay veya kahve.


SELÜLİTE SON VERMENİN 5 BASİT YOLU
Kadınlar dikkat ! Selülit kabus olmaktan çıkıyor. İşte 5 yöntem...

Aslında kışın zorlu bir mevsim olduğu düşünülür. Doğrudur da… Peki yaz, bahar ayları ne kadar zorlar insanı? Herkes kendince bir yanıt verebilir bu soruya elbette.
Ancak, biz 'zorlar' diyenlerin sesine kulak verelim. Evet, erkekler çok farkında olmasa da bazen yaz-bahar ayları da bir hayli zorlu başlar kadınlar için. Bir pantolon bir kazak, uzun etekler ve mus çoraplarla kolayca geçiştirebildiğimiz kış aylarının rahatlığı gerilerde kalır. Minisi, bikinisi, mayosu vardır artık, insan neresini saklayacağını şaşırır… Evet, deniz mevsimi başladı mı, çaresizdir kadınlar, kaçarı göçeri yoktur. Bikinilerimizle birlikte aynanın karşısına geçip şöyle arkadan, arkadan selülit kontrolü yaparken buluruz kendimizi. Kışın 'portakal ağacı' gelip yerleşmiştir pürüzsüz tenimize…
Anneannelerimizde var mıydı bilinmez, ama selülit son yıllarda o kadar çok adından söz ettirdi ki, onu tanımamak ya da ondan korkmamak mümkün değil. Yaz aylarına doğru yaklaştıkça kadınları daha çok korkutmaya başlayan, varlığını portakal kabuğu görüntüsüyle ortaya çıkaran selülit, modern çağın bir sonucu olarak kabul ediliyor. Hareketsiz bir yaşam ve fast food gibi alışkanlıklarla başlayan, yağlı yiyecekler, asitli içeceklerle tırmanan selülit oluşumu, bir estetik sorunu gibi görünse de aslında bir 'sağlık sorunu' diyor hekimler…
Baldırların arkası görünmüyor sanmayın!

Tıp dilinde 'hidrolipodistrofi' denilen selülit, derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun, bağ dokuları arasında sıkışmasıyla ortaya çıkıyor. Bu da yağların, özellikle kalça ve üst bacak bölgesinde düzensiz ve biçimsiz toplanmasına neden oluyor ve ortaya görmek istemediğiniz kötü görüntüler çıkıyor. Portakal kabuğu görünümünde sadece yağ hücrelerinin suçu yok, aynı zamanda hızlı kilo kaybı ve zayıf bir bağ dokusu da selülit oluşumuna neden oluyor.
Genç-yaşlı, şişman-zayıf ayırdetmeden kadınların yüzde 80'ini yoklayan selülitin yerleşim alanları çok tipik. Uyluğun üst, dizin ve bileğin iç kısımları, kaba et ve baldırların arkası, üst bacaklar ve üst kollar gibi. Selülite zemin hazırlayan çok fazla faktör var. Ancak en çok üzerinde durulanlar, genetik yatkınlık, hormonların etkisi, dolaşım bozukluğu, beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam.
Tedavide krem ve masaj
Selülitin yok edilmesinde krem ve masaj en etkili yöntemler arasında yer alıyor. Kullanacağınız antiselülit kremlerin yanı sıra evde kendi kendinize yapacağınız masajlarla selülite savaş açabilirsiniz. Uzmanlar kontrolünde yaptıracağınız tıbbi masajlar da selülit tedavisinde etkili sonuçlar veriyor. 

Kremler: Evde kullanabileceğiniz anti selülit kremler, deriye hemen nüfuz ederek, doğrudan yağ hücrelerini etkiliyor. Bu kremler selülitlerinizi tamamen yok etmese de azalmasını sağlıyor. Antiselülit kremler sayesinde hem pürüzsüz bir cilde sahip olabilirsiniz, hem de yeni selülitlerin oluşmasını önleyebilirsiniz.
Evde masaj: Kremlerin yanı sıra evde rahatlıkla yapabileceğiniz masajlarla da selilütle mücadele edebilirsiniz. Masaja kalçalarınızdan başlayın ve ellerinizle aşağıya ve yukarıya doğru daireler çizin. Daha sonra derinizi sıkıştırmadan baş ve işaret parmaklarınızın arasına alın ve yoğurur gibi masaj yapın ve bu arada dizlerin iç tarafını unutmayın.
Tıbbi masajlar: Selülit tedavisinin en önemli ayaklarından biri de tıbbi masajlar. Çünkü masaj kan ve lenf dolaşımını harekete geçirir ve dokuların taze oksijen ile dolmasını sağlar. Uzmanlar kontrolünde yaptırabileceğiniz bu tedavinin yaygın olarak kullanılan iki yöntemi var:
Dolaşım masajları: Kan ve lenfatik dolaşıma yönelik. Bu masaj deri altı kan dolaşımını aktive ederek, dokularınızın  canlanmasını sağlıyor.
Lenfatik drenaj masajları: Özellikle lenf dolaşımı üzerinde etkili oluyor. Bu masajın hem elle hem de aletle uygulanan şekilleri var. Her iki masaj sonunda da hücrelere bolca oksijen gidiyor ve toksinlerinizin vücuttan atılmasını kolaylaştırıyor.
Selülite dur demek için
Kadına özgü bu estetik problemde en büyük nedenlerden biri hormon ve kalıtımsa, üçüncü neden yanlış beslenme ve fazla kilolar. "Fazla kiloyu vermeden selülitle savaşmak boş bir çabadır" diyen   Dr. Muzaffer Kuşhan, beslenme yanlışlarıyla tırmanışa geçen selülitle mücadelenin yollarını gösterdi.

Günde en az 1.5-2 litre sıvı alınmalıdır. En sağlıklı içecekler; su, soda, ıhlamur, ada çayı, sarı çay gibi doğal ot çayları, sıkma taze meyve suları, sıkma taze sebze suları, ayran. 

Şişede, kutuda satılan kola ve meyve suyu gibi konserve edilmiş içecekler, siyah çay, kahve çok az içilmelidir. En iyisi içmemek.

Turşu suyu, sirke, şalgam suyu gibi tuzlu içecekler (tuzlu ayran dahil) asla içilmemelidir.

Hamur işi tatlılar, tuzlular, çikolata, gofret, kakaolu fındıklı tatlılar, bisküviler yenmemeli. Tatlı ihtiyacı az miktarda dondurma veya sütlü tatlılarla giderilmeli. 

Yağlı etler, yağlı tuzlu şarküteri (sucuk, pastırma, jambon, sosis vs.) kebaplar, turşular yenmemeli.

Konserve edilmiş ve salamura yapılmış yiyeceklerden uzak durmalı. 

Yağ tüketimi azaltılmalı yani günde 60 gramdan fazla yağ alınmamalı ve bitkisel sıvı yağlar tercih edilmelidir.

Beslenme şekli olarak lakto-vejetaryen beslenme felsefesi benimsenmelidir. 

Protein kaynağı olarak, süt, yoğurt, peynir fazla alınmamak şartıyla yumurta yenmeli.

Et olarak daha ziyade yağsız tavuk-hindi, balık ve deniz ürünleri tercih edilmeli. 

Her yemekten önce çok az yağlı dolu dolu her çeşit salata tercih edilmeli.

Etlerin yanında haşlanmış sebze, ayrıca haftada 5 gün sebze ağırlıklı beslenmeli. Sebzeler, az etli, tavuklu pişirilebilir ve az sıvı yağ konulabilir.
Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin ve sakın kambur oturmayın!
Dik Oturun
Sürekli yüksek topuklu ayakkabılar giyinmek, yanlış yürümek ya da kambur oturmak, selülitin oluşma nedenleri arasında. Bu gibi durumlar, toplardamarlarda ve lenf damarlarında kanın geriye doğru akışını olumsuz yönde etkiler. Özellikle, yanlış oturma şeklinde iç organların sıkışmasına neden olur. Böylelikle, zehirli maddeler vücuttan çabuk çıkamaz ve atık maddeler dokularda toplanır. Selülit sorununuz olsun istemiyorsanız, dik oturmayı kesinlikle ihmal etmeyin.
Yürümeyi Unutmayın
Selüliti engellemek için dik oturmak yetmiyor. Aynı zamanda bol bol yürüyüş yapmanız gerekiyor. Çünkü tempolu bir yürüyüş kalça bölgelerindeki kan akışını hızlandırarak, selülitli görünümün azalmasını sağlıyor. Yürüyüş aynı zamanda kalçada biriken yağları eriterek, cildin pürüzsüz bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor.
Güneşte Kalmayın

Fazla güneşte kalmak selüliti artırıyor. Saat 10.00 ila 14.00 arasında güneşlenmeyin. Güneşten koruma etkisi 15'ten yüksek koruyucular kullanın. Güneşlenmek yerine bronzlaştırıcı kremlerden de yararlanabilirsiniz. Daha koyu bir cilt selülitin görünümünü maskeleyebilir.
Dans Edin

Selüliti azaltabilecek en iyi yol egzersiz yapmaktır. Özellikle haftada en az üç kez 35 dakika sürecek aerobik aktivite yapın. Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin. Daha uzun ve daha sık aerobik aktivitelerinin daha az selülit demek olduğunu hep hatırlayın. Aerobik çalışmalar iyi ve planlı yapıldığında gergin ve formda tutar, kilo verdirir, cilt ve cilt altı yağları uzaklaştırır, genç, gergin ve düzgün bir cilt görünümü sağlar.
Dr. Kuşhan'ın selülitten kurtulma diyeti

KAHVALTI (Her gün aynı)
2 dilim kepek ekmeği, u 2 dilim az yağlı tuzsuz peynir u Domates, salatalık u Taze sıkma sulandırılmış domates, portakal ya da greyfurt suyu, ıhlamur, adaçayı veya sarı çay. u Az miktarda suni tatlandırıcı kullanabilirsiniz.
PAZARTESİ
Öğle:
 200 gr. yoğurt, 250 gr. meyve
Akşam: 100 gr. tavuk ızgara (yağsız), bol yeşil salata (az zeytinyağlı, limonlu).
SALI
Öğle: 
200 gr. yoğurt. 250 gr. meyve.
Akşam: 100 gr. yağsız tavuk veya dana eti ile hazırlanmış taze fasulye (250 gr.). Az sıvı yağla pişirilecek. Salata sınırsız (limonlu ve az zeytinyağlı).
ÇARŞAMBA
Öğle:
 Yarım kilo meyve.
Akşam: 100 gr. yağsız tavuk eti veya dana kıymalı semizotu (250 gr.). Az sıvı yağla pişirilecek. Çoban salata (limonlu, az zeytinyağlı).
PERŞEMBE
Öğle: 
Yarım kilo meyve.
Akşam: 100 gr. yağsız tavuk veya dana etli türlü. Az savı yağla pişirilecek. Karışık salata (limonlu, az zeytinyağlı).
CUMA
Öğle:
 4 ceviz içi, 100 gr. tuzsuz çökelekli (lor), sınırsız karışık salata (limonlu). Ceviz veya çökelek yerine yağsız ton balığı da olabilir.
Akşam: Tavuk veya balık ızgara, karışık salata (limon ve az zeytinyağı ile).
CUMARTESİ
Öğle:
 4 ceviz içi ve az yağlı tuzsuz lor peynirli karışık salata (limon ve 1 kaşık zeytinyağı ile hazırlanacak).
Akşam: Tavuk veya balık ızgara, karışık salata (limon ve 1 kaşık zeytinyağı ile hazırlanacak). İsteğe bağlı olarak 2 kadeh tatlı olmayan şarap.
PAZAR
Öğle:
 50 gr. tuzsuz beyaz peynir, 150 gr. mantar veya 2 yumurtadan hazırlanmış omlet, yanında bol miktarda karışık salata.
Akşam: Çiğ domatesli biberli, kepekli makarnadan salata, üzerine yoğurt. (Makarna haşlanmadan önce bir su bardağı olacak).